gerekli

gerekli
أساسي
حكمي
ضروري
فرض
فريضة
لازب
لازم
لزام
متحتم
متطلب
محتم
محتوم
مقتضى
مهم
هام
واجب
وجوبي

Türkçe-Arapça Sözlük. 2009.

Игры ⚽ Поможем написать реферат

Look at other dictionaries:

  • gerekli — sf. Yapılması, olması veya bulunması uygun olan, yerinde olan, lüzumlu, vacip, mukteza Bize gerekli olan şey, adamakıllı bir harita, bir de kılavuz. H. E. Adıvar Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller gerekli görmek gerekli kılmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • gerekli görmek — yapılması icap etmek Başbakan, gerekli görürse ... Türkiye Büyük Millet Meclisinden güven isteyebilir. Anayasa …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • gerekli gereksiz — zf. Yersiz, zamansız …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • gerekli kılmak — icap ettirmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • muktazi — gerekli …   Hukuk Sözlüğü

  • lüzum görmemek — gerekli bulmamak, gerekli görmemek Bütün bunlardan bahsetmeye lüzum görmedim. Y. K. Karaosmanoğlu …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • çağlamadan çatlamak — gerekli olgunluğa erişmeden olgun davranışlarda bulunmak, büyüklük taslamak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • formda olmak — gerekli güç ve yeteneklere sahip olmak Güreşçilerimiz formda olmak zorundadır …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • inisiyatifini kullanmak — gerekli kararları öncelikle almak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • istilzam etmek — gerekli bulmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • islim tutmak — gerekli koşulların olgunlaşmasını beklemek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”